Öğrencilik zor iş,ders çalışmak daha zor!



Ders çalışmayı oldum olası sevemedim. Bu durum benden mi yoksa eğitim sistemimizden mi kaynaklanıyor, hala da çözebilmiş değilim.

Gerek Ankara Üniversitesi'nde lisans eğitimimi alırken gerekse 2000'de yüksek lisans yapmaya başladığımda; derslere gidip gelmek, ödev yapmak, sunum hazırlamak hele de vize ve finallere girmek tam bir azap geliyordu. Yüksek lisansta ders hocamız o kadar zorluyordu ki 500 sayfalık kitaptaki kavramların hepsini ezberlemek zorunda kalmıştım. Bir de öğretmen olalı beş yıl geçtikten sonra tekrar öğrenciliğe dönmek bir kat daha işimi zorlaştırmıştı. Yüksek lisansı birkaç defa bırakmak istedim. Ancak eşimin baskısıyla bitirdim. Bunları neden mi anlatıyorum? Benim iddiam şu: Öğrencilik herkes için zor. Ancak bazıları bu zor işi kendi kurtuluşları için bir motivasyon kaynağına çevirebiliyor. İşte size bir örnek: Ortaokula ilk başladığımda sınıfta bir çocuk sürekli bir not defteriyle dolaşıyor ve ona bir şeyler karalıyordu. Tanımadığım için merak etmeme karşın yanına gidip ne yaptığını soramıyordum. Daha sonra tanıştım, hatta çok samimi arkadaşlarımdan biri oldu. Not defterinde ne olduğunu gözlerimle gördüğümde oldukça şaşırdım. Orhan Veli şiirlerinden tutun da önemli tarihsel olaylara, hatta matematik formüllerine kadar birçok bilgi vardı. Neden böyle bir şeye ihtiyaç duyuyorsun dediğimde "Bu notları alıyor ve sürekli güncelliyorum çünkü üniversite hazırlığı için ileride çok lazım olacak" deyince, şaşkınlığım daha da arttı. Daha 12 yaşındaki bir çocuk altı yıl sonrasını planlayabilir mi? Demek ki planlayabiliyormuş. Arkadaşım Türkiye derecesi yaparak ODTÜ İşletme'ye girdi ve şimdi de üst düzey yönetici.

KENDİNİZI TEŞVİK ETMEK İÇİN NEDENLER BULUN

Bir çoğumuza ders çalışmak ızdırap gibi gelirken bazılarımız için motivasyon kaynağı olabiliyor. Benim ve örnek verdiğim arkadaşım için en büyük motivasyon kaynağı yaşadığımız ilçeden kurtulmaktı. Çünkü eğer başarılı olamasaydık, şu anda kahvede kağıt oynuyor olurduk. Sizler de çalışmak için bazı hedefler seçin. Örneğin çok para kazanmak, kendi işinin patronu olmak, ailesine rahat bir yaşam kurmayı istemek gibi. Birçoğunuzun zorluklar içinde mücadele verdiğinizi biliyorum. Ekonomik sıkıntılar, kaynak ya da öğretmen yetersizliği sizi yıldırmasın. Acı çekmeden, emek harcamadan, alın teri dökmeden hiçbir yere varılmıyor. Şu ana kadar istediğiniz performansı gösteremediyseniz, bu yazıyı okuduktan sonra akşam yatmadan önce bir saat kadar hedefleriniz ve yapabilecekleriniz üzerine düşünün.

ÖĞRENCİLER İÇİN BİRKAÇ TÜYO

- Ders anında öğretmeni çok dikkatli dinleyin, dikkatinizin dağılmasını önlemek için mutlaka not tutun.

- Kursta ya da okulda dersleri gördükten sonra aynı gün içinde mutlaka konunun tekrarını yapın. Eğer aynı gün tekrar yapmazsanız işiniz daha da zor olur.

- Konuyu anlamadan kesinlikle soru çözümüne geçmeyin. Anladığınızda da önce çözümlü sorularla çalışın.

- Derslere karşı önyargıdan kurtulun. Özellikle sayısalcıların fizik dersine, TM'ci ve sözelcilerin matematik ve geometriye karşı önyargıları var. Bir derse çalışmayı bıraktığınızda diğer adaylara karşı büyük puan kaybınızın olacağını unutmayın.

- Hiçbir dersi ezberlemeyin, tam tersi temel kavramları öğrenin. Bunu yaptığınızda o konuyla ilgili ne kadar zor soru gelirse gelsin çözebilirsiniz.

- Sayısal derslerde konular birbirinin devamı niteliğinde olduğundan, anlatıldıkları sıra ile çalışın. Sözel dersler kolay öğrenilir ancak çabuk unutulur. Bu yüzden sık tekrar yapın. Soruları yanıtlarken kişisel düşüncelerinizden ve önyargılarınızdan uzak durun. Sözel soruları çözerken mutlaka içeriğe ve ne istendiğine göre hareket edin.

- Piyasadaki tüm soru bankalarına çalışmak yerine, ders öğretmenlerinizin tavsiye ettiği kitapları alın. Çok kolay soruların size yararının olmayacağını bilin.

- Zor gelen konuları küçük parçalara bölerek çalışın. Böylece parçaları öğrendiğinizde, konunun bütününü de anlarsınız.

- Test çözerken veya deneme sınavı uygularken mutlaka zaman tutun. Aksi takdirde gerçek sınavda zaman problemi yaşama olasılığınız fazla olacak.

- Özellikle deneme sınavlarında tuvaleti bahane edip sık sık sınavı bölmemeye çalışın. Çünkü gerçek sınavda bu şansınız olmayacak.

- Yılgınlık yerine sabırlı olup hatalarınızdan ders çıkarın. Örneğin ders çalışmaya başladıktan kısa bir süre sonra canınız sıkılıp masadan kalkmak istediğinizde kendinizi zorlayıp 10 dakika daha soru çözmeyi deneyin. Zamanla bu süreyi uzatın.
E Okul MEB