Bilgisayar Bilimleri Dersi Zorunlu mu Oluyor?



MHP'li Zuhal Topçu, bilgisayar bilimleri dersinin tüm eğitim kademelerinde zorunlu olması için kanun teklifi verdi.

MHP Ankara Milletvekili Zuhal Topçu bilgisayar bilimleri dersinin tüm eğitim kademelerinde zorunlu olması için kanun teklifi verdi. Bu kanun teklifi yasalaşırsa tüm eğitim kademelerinde bilgisayar bilimleri dersi zorunlu olacak.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Ankara Milletvekili Prof. Dr. Zuhal Topçu, geçtiğimiz ay mecliste Bilgisayar Dersleri’nin önemini vurgulayarak Bilgisayar öğretmenlerinin atanması gerektiğine dikkat çeken bir konuşma yapmıştı. Bu kez de bilgisayar bilimleri dersinin tüm eğitim kademelerinde zorunlu olması için kanun teklifi verdi. Topçu, bilgisayar bilimleri dersinin tüm eğitim kademelerinde zorunlu olması için hazırladığı kanun teklifini, Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu’na sundu. 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ile; bilgisayar bilimleri öğretiminin ilkokul, ortaokul, lise ve dengi okullarda zorunlu ders olarak okutulması öngörülüyor.

Kanun teklifinin gerekçesinde şu ifadelere yer verildi:

"Milli Eğitim Temel Kanunu’nun 2. maddesinde Türk Milli Eğitiminin genel amaçları arasında, ” Türk milletinin bütün fertlerini hayata hazırlamak bulunmaktadır. Milli Eğitim Temel Kanunu’nun 13. maddesinde ise “Her derece ve türdeki ders programları ve eğitim metotlarıyla ders araç ve gereçleri, bilimsel ve teknolojik esaslara ve yeniliklere, çevre ve ülke ihtiyaçlarına göre sürekli olarak geliştirilir.” Ayrıca ” bilgi ve teknoloji üretmek ve kültürümüzü geliştirmekle görevli eğitim kurumları gereğince donatılıp güçlendirilir; bu yöndeki çalışmalar maddi ve manevi bakımından teşvik edilir ve desteklenir” denmiştir.

İçinde bulunduğumuz teknoloji çağında Bilgisayar bilimlerinin opsiyonel değil temel bir beceri olduğu bilinirken, öğrencileri hayata hazırlamak amacıyla geliştirdiğimiz eğitim sistemimizde örgün eğitimin her kademesinde bilişim eğitimine yer verilmemesinin büyük bir eksiklik olduğu görülmektedir.

Günümüzde teknolojinin bilinçli kullanımı ve yüksek teknoloji ürünlerinin üretimi ülkelerin kalkınması açısından çok önemli hale gelmişken devletimizin de tüm bireylere temel eğitimden bilişim teknolojilerine yönelik bilgi ve becerileri kazandırması, geliştirmesi için gerekli yasal düzenlemeleri yapması son derece önemlidir.

TÜİK 2013 verilerine göre Türkiye’de bilgisayar kullanmaya başlama yaşı 8’e cep telefonu kullanmaya başlama yaşı ise 7’ye düşmüştür. 6-15 yaş arası çocukların yüzde 60.5’inin bilgisayar, yüzde 50.8’inin internet, yüzde 24.3’ünün bireysel cep telefonu kullandığı belirlenmiştir. Aynı araştırmaya göre 6-15 yaş arasındaki çocuklarımızın yüzde 45.6’sı her gün internet kullanmaktadır. her 10 çocuktan 2’si bilgisayar bağımlılığı tehlikesi ile karşı karşıyadır.

Bilgisayar kullanmaya erken başlansa da eğitim sistemimizdeki boşluk gençlerimizin bilinçsiz teknoloji kullanımına ve gençlerimizin bilgi teknolojileri alanında kendilerini geliştirememelerine neden olmaktadır. 21 ülkenin 8. sınıf düzeyinde öğrencilerinin katıldığı Uluslararası Bilgisayar ve Bilgisayar Okuryazarlığı Çalışması (ICILS 2013) sonuçlarına göre Türkiye’de öğrencilerin sadece yüzde 1’i ileri düzeyde bilgisayar becerilerine sahipken, Çek Cumhuriyeti’nde bu oran yüzde 37, Kore’de yüzde 35, Avustralya’da yüzde 34 ve Polonya’da ise yüzde 33’tür. Ayrıca bilgisayar okuryazarlığı indeksine baktığımızda Güney Kore 536 puan ile bilgisayar okuryazarlığında birinci olarak yer alırken Türkiye’nin 361 puanla 69. sırada yer aldığı görülmektedir.

Araştırma sonuçlarından da görüldüğü üzere 6 yaşında bilgisayar kullanmaya başlayıp zamanının çoğunu bilgisayar oyunları ile geçiren çocuklarımızın bilgisayar karşısında tüketici olmaktan çıkıp üretici konuma gelmesi ve bilinçli bir kullanıcı olması için ilkokuldan başlamak üzere tüm örgün eğitim kademelerinde bilgisayar bilimleri eğitiminin zorunlu hale getirilmesi gereklidir. Sadece belli bir kesim değil köyden kente tüm öğrencilerin bilgisayar bilimleri eğitimi ile tanışmasının sağlanması ve eğitimin her kademesinde zorunlu verilerek derslerin sürekli olması ülkemiz için önem arz etmektedir.

PISA raporunda ise bilgisayar üzerinde problem çözme becerilerinde, Türkiye 44 ülkenin katıldığı değerlendirmede 34. sırada bulunmakta olup OECD ortalamasının yaklaşık 50 puan altındadır.
Raporda ayrıca “okullara sadece teknolojik araç-gereçleri doldurmak yeterli olamamaktadır” denmektedir. Bu değerlendirmeler ışığında ülkemizde üniversitelerin eğitim fakültelerinden mezun olmuş binlerce bilişim teknolojileri öğretmeni yıllardır bilişim eğitimi verilmesi hasretiyle yetkililere seslerini duyurmaya çalışırken TBMM bu öğretmenlerimizin önünü açarak yetişmiş iş gücümüzü kullanmamız, ülkemizin avantajlı duruma gelmesini sağlayabilir.

Bilgisayar okuryazarlığı, kod okuryazarlığı gibi birçok beceri ilkokuldan itibaren her kademede zorunlu bir ders ile verilerek çocuklara kazandırılmalıdır. Uzmanlarında sıklıkla dile getirdiği gibi kodlama eğitimiyle amaç, bütün çocukları geleceğin ihtiyacı olan bilişim mesleklerine hazırlarken ve yönlendirirken diğer çocuklarımızı da bilgisayar biliminin onlara kazandıracağı problem çözme ve sistematik düşünme gibi yeteneklerle diğer meslek alanlarında da bu yetenekleri kullanmalarına olanak sağlamak olacaktır. Nasıl ki okuma yazma eğitimini okullarda herkesi yazar yapmak için vermiyorsak bilgisayar bilimi eğitimini de herkesi bilgisayar programcısı yapmak için vermeyeceğiz. Onları çağın gereklerine göre hazırlamak için vermeliyiz.

Sonuç olarak bu kapsamda bilgisayar bilimleri öğretiminin ilkokul, ortaokul, lise ve dengi okullarda okutulan zorunlu dersler arasında yer alması için verdiğimiz bu kanun teklifinin aynı zamanda ülkemizin yüksek teknoloji üretebilmesi ve kalkınabilmesi için de çok önemli olduğunun anlaşılması ile birlikte 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’nda düzenleme yapılması büyük önem arz etmektedir."