Türkiye’nin çocuk yetiştirme karnesi zayıf



GfK Türkiye tarafından gerçekleştirilen ‘Türkiye’de Aile ve Çocuk Eğitimi Araştırması’nın sonuçları açıklandı. Buna göre, çocuk yetiştirme karnemiz zayıf. 15 ilde 1.237 kişi ile yüz yüze görüşülerek yapılan araştırmaya katılanların yüzde 42’si anne ve babaları başarısız buluyor. Yüzde 57’si başarısızlığın sebebini bilgi eksikliği olarak açıklıyor.

Çocuk ve Haklarını Koruma Platformu’nun düzenlediği ‘Türkiye’de Aile ve Çocuk Eğitimi’ forumunda, dünyanın en büyük araştırma şirketlerinden GfK Türkiye tarafından gerçekleştirilen ’Türkiye’de Aile ve Çocuk Eğitimi Araştırması’nın sonuçları açıklandı. Araştırma, Eylül-Ekim 2015’te Türkiye kent genelini temsilen öğrenim durumları ilkokul ve üzeri olan, 15 ve üstündeki yaş grubuna sahip, 15 ildeki 1.237 kişi ile yüz yüze görüşülülerek yapıldı. Araştırma kapsamında kamuoyunun, çocuk hakları evrensel beyannamesine ilişkin bilgi düzeyi, çocuk yetiştirme konusunda ailelerin başarı durumu, anne-baba eğitiminin gerekliliği ve hangi kurumlar tarafından ne zaman verilebileceği, koruyucu aile sistemine ilişkin bilgi düzeyi, çocukların cinsel istismar vb. zarar görme durumunda haklarını nasıl aramaları ve kimlerden eğitim almaları gerektiği gibi konularda ilgili değerlendirmelerinin alınması amaçlandı.

DURMUŞ: ÇOCUK HAKLARINI BİLMİYORUZ

Rapora göre, Türkiye’de ebeveynleri çocuklarını yetiştirme, eğitme konusunda başarılı bulmayanların oranı yüzde 42. Her üç kişiden ikisi devlet tarafından uygulanan Koruyucu Aile sisteminden habersiz. Katılımcıların yüzde 80’i Çocuk Hakları Evrensel Beyannamesi’ni bilmiyor. GfK Tüketici Deneyimleri Genel Müdürü Fulya Durmuş, araştırmanın üç temel mesajını şöyle özetledi:

“23 Nisan’ı tüm dünya çocuklarına armağan eden ülkeyiz ama çocuk haklarını bilmiyoruz. Cinsel istismar gibi kanayan bir yaraya dahi net bir duruşumuz yok. Eğitime ihtiyaç var. Öncelikle de aile içi iletişim eğitimine.”

AİLELERİN EĞİTİME İHTİYACI VAR

Araştırmadan çıkan sonuçlar ise şöyle:

* Araştırmaya katılanların sadece yüzde 20’si Birleşmiş Milletler tarafından yayınlanan Çocuk Hakları Evrensel Beyannamesi’nden haberdar. Haberdar olan her iki kişiden biri Türkiye’nin bu beyannameyi imzaladığını biliyor.

* Türkiye’de ebeveynleri çocuklarını yetiştirme, eğitme konusunda başarılı bulmayanların oranı yüzde 42. Araştırmaya katılanların yüzde 57’si başarısızlığın nedeni olarak ailelerin bilgi sahibi olmamalarını gösteriyor.

* “Türkiye’de anne-babaların çocuklarla doğru iletişim kurabilmeleri, onları kendilerine/çevrelerine faydalı, özgüvenli bireyler olarak yetiştirme konusunda eğitime ihtiyaçları vardır” ifadesine katılanların oranı yüzde 66. Bunların da yüzde 52’si eğitimin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, yüzde 25’i de Milli Eğitim Bakanlığı tarafından verilmesi gerektiğini düşünüyor. Yine bu ifadeye katıldığını belirtenlerin yüzde 35’i anne-babaların ihtiyaç duydukları anda başvurabilecekleri uzmanlar olması gerektiğini ve yüzde 31’i de bu eğitimin ortaöğretim-lise-üniversite gibi kurumlarda eğitim görülürken verilmesini belirtiyor.

* Ebeveynlerin eğitime ihtiyaç duyduğunu belirtenlerin yüzde 43’ü aile içi iletişim, yüzde 22’si bebek ve çocuk psikolojisi, yüzde 18’i ise ergen psikolojisi konularında eğitim almaları gerektiğini düşünüyor. 15-17 yaş grubu arasında, Türkiye’deki ailelerin ergen psikolojisi hakkında eğitim almaları gerektiğini düşünenlerin oranı diğer yaş gruplarına göre daha yüksek.

ANNE DE BABA DA SORUMLU

* Araştırmaya katılanların büyük çoğunluğu (yüzde 87) anne ve babasıyla yaşayan bir çocuk yetişirken ortaya çıkan sorunları giderme konusunda hem anneler hem de babaların sorumlu olduğunu düşünüyor. Yalnızca yüzde 3’lük bir kesim sadece annelerin ve yüzde 2’lik bir kesim de sadece babaların sorumlu olduğunu belirtiyor.

* Türkiye’de her üç kişiden ikisi çocuklara cinsel istismar ve bu gibi durumlarda ne yapacakları, nereye başvuracakları konusunda eğitim verilmesi gerektiğini düşünüyor. Bunu düşünenlerin yüzde 65’i bu eğitimin devlet tarafından okullarda, yüzde 31’i de aile tarafından evlerde verilmesi gerektiğini söylüyor.

* Ebeveyn olan katılımcıların yüzde 63’ü çocuklarıyla nasıl iletişim kuracaklarını şaşırdıkları ve bir problemi çözemedikleri durumda rehber olarak eşlerine başvurduklarını kaydediyor. Kadın erkek karşılaştırmasına baktığımızda bir değişiklik gözükmüyor. Her 10 kişiden ikisi kimseye başvurmayacaklarını, iç güdülerine göre hareket edeceklerini ifde ediyor.

ÜÇ KİŞİDEN İKİSİ KORUYUCU AİLEDEN HABERDAR DEĞİL

* Her üç kişiden ikisi devlet tarafından uygulanan Koruyucu Aile sisteminden haberdar değil.

* Çocuk sahibi olamasaydı, bu yolla kimsesiz veya terk edilmiş bir çocuğun koruyucu ailesi olmayı düşüneceğini belirtenlerin oranı yüzde 75. Koruyucu aile olmak istemeyenlerin öne çıkan nedenlerinden ilki kendi kanlarından olmayan birini evlerine alıp yetiştirmek istememeleri.