Liselerde sınıf mevcudu arttırıldı mı?



Eğitimci Yazar Erol Ermiş Anadolu Liselerini gündeme aldığı yazısında çarpıcı tespit ve değerlendirmelerde bulundu.

Kurulduğundan beri Anadolu Liselerinin başına gelen pişmiş tavuğun başına gelmedi. Devletin, belli bir seviyenin üzerindeki öğrenciler bir arada okusun, öğretmeni seçilerek gelsin ve daha kaliteli eğitim alarak Anadolu Liselerinden mezun olan öğrenciler en iyi üniversiteleri kazansınlar ve ülkenin ihtiyaç duyduğu nitelikli bir zümre yetişsin diye düşünülerek kurulan Anadolu Liseleri her geçen gün bu amacından biraz daha uzaklaşıyor.

Bilebildiğim kadarıyla her şey hazırlık sınıfının kaldırılmasıyla başladı. Hazırlık sınıfının kaldırılmasılya lise 1'de haftada on saate düşürülen yabancı dil dersi, daha sonra altı saate düşürüldü. Böylece Anadolu Lisesi kanalıyla yabancı dil öğrenme arzusu hayal oldu. Önce, çocuğuna bir yabancı dil öğretmek isteyen aileler uzaklaştı bu okullardan.

Yabancı dilin kaldırılmasını, süper liselerin iptali ve Anadolu Liselerinin sayısının nerdeyse iki misline çıkarılması takip etti. Bunun neticesinde öğrenci kalitesi ciddî oranda düştü.

Ancak Anadolu Liselerinin itibarsızlaştırılmazı için bunlar yeterli değildi. Devamı geldi: Haftalık ders saati sayısı devamlı değiştirildi. Öğrenciler derslere birlikte başladı ama birlikte paydos edemediler. Bu durum, okulun işleyişini bozdu. Her yıl okul dönüşümü adı altında Anadolu Liselerine yenisi eklenirken Anadolu Lisesi öğrencileri, bir kaç sene düz lise ve meskek lisesi öğrencileriyle aynı okulu paylaştı.

Yetmedi: Anadolu Lisesi öğretmenlerinin sınavla alınması uygulamasına son verildi. Sınıf mevcutlarıyla oynanmaya başladı. Sınıf mevcutları 30'dan 34'e çıkarıldı. Okulların kontenjanları dolsun diye öğrenci ve veliler yaz boyu tercih yapmak zorunda kaldı. Bununla yetinilmedi taban puan ve kontenjan şartları sulandırıldı. Geçen yıl taban puanı uygulamasından vazgeçilince aynı okulda, aynı sınıfta öğrencilerin seviyeleri arasındaki makas iyice açıldı.

Anadolu Liselerinin başına gelebilecek en büyük felaket belki de bütün düz liselerin Anadolu ya da meslek lisesine çevrilmesi oldu. Böylece fiiliyata tam tersi oldu ve Anadolu Liseleri sıradan okullar haline geldi.

Zorunlu eğitimin 12 yıla çıkarılması ve TEOG sınavıyla birlikte Anadolu Liselerine bir darbe daha vuruldu. Liselerde öğrenci sayısının artmasıyla okullarda nerdeyse bütün birimler sınıfa çevrildi ve okulların kontenjanları arttı. Sınıf mevcutları 34'e çıkarılmasına ve kontenjanlar artmasına rağmen TEOG yerleştirmeleri fiyaskoyla sonuçlandı ve yüzlerce öğrenci evine yakın okula gelene kadar aradan nerdeyse bir dönem geçti; hem öğrenciler hem de aileleri perişan oldu.

İşkence artık bitmiştir diye düşünürken bu yıl sınıf mevcutları 40'a çıkarılarak gerekirse tüm Anadolu Liseleri ikili eğitime geçsin denildi. Bakanlık TEOG yerleştirmelerinde geçen yıl yaşadığı talihsizliği yaşamak istemiyor ama okullar da okulluktan çıktı.

İdeal sınıf mevcudunun 20-24 arasında olduğu düşünülürse 40 kişiyle eğitim yapan sınıf olsa olsa Hababam sınıfı olur. Artık kaliteli eğitim hak getire. İki yıl önce bütün liselerde sınıf mevcudunu 36'ya düşürme hedefi koyan Türkiye'de seçkin okullar olarak kurulan Anadolu Liselerinde mevcutlar kırka çıkarılıyor. Bunu bir de ikili eğitimle taçlandırırsak ( ! )Türkiye'de eğitim şaha ( ! ) kalkar.

Şimdi bu işin sorumlusu yetkililere soruyorum: Amacınız ne? Kaliteli eğitim görmek isteyen öğrenciyi özel okula mahkûm mu etmek istiyorsunuz? Eğitimle daha ne kadar oynamayı düşünüyorsunuz? Gelinen noktadan memnun musunuz? Bu arada size iyi ( ! ) bir haber vereyim: Bazı okullarda sınıflar üst üste koysanız da kırk kişi almaz. En azından bu okulları tespit edin de yeni bir cümbüş yaşanmasın.