Talim Terbiye Kurulu Başkanı Durmuş: - "1982 Anayasası'nda ilköğretim ve ortaöğretim kurumlarında din eğitimi zorunludur diyor, herhangi bir başlangıç vermiyor. Kanun, gözetim ve denetimde olmak kaydı ile yapabilirsiniz diyor ama hiç kimse yapmıyor. Okullarda istediğiniz programı, müfredatı getirip kullanabilirsiniz. Bakanlık tek şart sunuyor, o da benim verdiğim asgari çerçeveye uyacaksınız, üstüne dilediğiniz şeyi koyabilirsiniz diyor".
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Talim Terbiye Kurulu Başkanı Alpaslan Durmuş, Türkiye'de din eğitiminin ilkokul 4'üncü sınıftan itibaren verildiğini belirterek, "1982 Anayasası'nda ilköğretim ve ortaöğretim kurumlarında din eğitimi zorunludur diyor, herhangi bir başlangıç vermiyor. Kanun, gözetim ve denetimde olmak kaydı ile yapabilirsiniz diyor ama hiç kimse yapmıyor. Okullarda istediğiniz programı, müfredatı getirip kullanabilirsiniz." dedi.
Uluslararası Öncü Eğitimciler Derneği'nce her yıl Öğretmenler Haftası'nda düzenlenen "Ulusal Öğretmenim Sempozyumu"nun 8'incisi "Açık ve Şeffaf Milli Eğitime Doğru Okul ve Öğretmen" teması ile gerçekleştirildi.
Üsküdar Üniversitesi Çarşı Yerleşkesi'nde yapılan sempozyuma Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Muhterem Kurt, Milli Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kurulu Başkanı Alpaslan Durmuş, Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, TEKDEN Eğitim Kurumları Kurucusu ve 25. Dönem AK Parti Milletvekili Kemal Tekden, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Selahattin Turan, akademisyenler ve öğretmenler katıldı.
- Din eğitimi için yasada başlangıç yazmıyor
Milli Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kurulu Başkanı Alparslan Durmuş, Tevhid-i Tedrisat Kanunu'na dikkat çekerek kanuna karşı olanların kanun hakkında bir bilgisi olmadığını savundu.
1982 Anayasası'na göre Türkiye'de din eğitiminin ilköğretim ve ortaöğretimde zorunlu olduğunu belirten Durmuş, şöyle konuştu:
"Milli Eğitim Bakanlığı 4. sınıftan itibaren Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi veriyor diye biliyoruz. 1982 Anayasası'nda ilköğretim ve ortaöğretim kurumlarında din eğitimi zorunludur diyor, herhangi bir başlangıç vermiyor. Kanun, gözetim ve denetimde olmak kaydı ile yapabilirsiniz diyor ama hiç kimse yapmıyor. Okullarda istediğiniz programı, müfredatı getirip kullanabilirsiniz. Bakanlık tek şart sunuyor, o da benim verdiğim asgari çerçeveye uyacaksınız, üstüne dilediğiniz şeyi koyabilirsiniz diyor."
Yabancı okullarla anlaşması olan kurumların programlarını da onayladıklarını ifade eden Durmuş, "Örneğin birtakım Batılı ülkelerin okullarıyla anlaşma yapan okullar programlarını getirip sunuyor. Biz orada Türkiye Cumhuriyeti devletinin çıkarlarına aykırılık var mı ona bakarız." dedi.
- "Eleştirel düşünceyi öğretmeliyiz"
Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, gençlerin alternatifli düşünmesini teşvik edip geliştirmenin zorunlu olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:
"Eğer bunu teşvik etmezsek önümüzdeki nesilleri artık kaybederiz. Okullarda ideoloji yerine özgür düşünce öğretilmeli. Tevhid-i Tedrisat da öğretilmeli. Bir grubun eğitim sistemi şeklinde verilirse militarizm ortaya çıkar. FETÖ'de olduğu gibi. Bunun olmaması için muhakkak eleştirel düşünceyi gençlere öğretmek durumundayız. Eğitim politikalarında da iyi insan yetiştirmeyi hedeflemeliyiz."
Öncü Eğitimciler Derneği Başkanı Mehmet Cüneyt Ancın ise sempozyumun öğretmenlerin bilgi, birikim ve tecrübe paylaşımlarının yanında kişisel gelişimlerine de katkı sağlamasını hedeflediklerini bildirdi. Ancın, sempozyumdaki sunum ve atölye çalışmalarının müfredata bir katkı sağlayacağını belirterek, 12 oturumda bu yıl ilk kez yer verilen 6 ayrı atölye uygulamasının yanı sıra 32 sözlü sunum ve yedi poster bildirinin sunulacağı söyledi.
Sempozyum, protokol ve çağrılı konuşmaların ardından panel ve atölye çalışmalarıyla devam etti.