Meslek Liselerinin Önemini Anlatamıyoruz



Çelikel Eğitim Vakfı'nın hazırladığı "Meslek Liseleri ve Açık Liseye Geçiş Süreci" araştırmasına göre, meslek lisesine başlayan öğrenciler kendi başarı potansiyeliyle ilgili beklenti ve potansiyelinin düşük olduğunu düşünüyor.

Örgün eğitimden ayrılan öğrenciler, yaşıtlarından farklı bir yola gideceği için tedirginlik yaşıyor ayrıca insanların olumsuz algı ve yorumlarından çekiniyor.

Vakfın, Hollanda Konsolosluğu'nun desteğiyle başlattığı "Benim Meslek Lisem Gençlik Dostu Projesi" kapsamında gerçekleştirdiği araştırmanın sonuçları, Validebağ Adile Sultan Kasrı Öğretmenevi'nde düzenlenen programda kamuoyuyla paylaşıldı.

Programda konuşan vakfın proje koordinatörü Selin Kaner, meslek liselerini terk ederek açık liseye geçmek zorunda kalan öğrencilerle görüşülerek gerçekleştirilen araştırmada, toplam 13 öğrenci, 2 rehber öğretmen ve 1 klinik psikoloğun yer aldığını söyledi.

Yapılan görüşmelerde, meslek lisesine başlayan çocukların kendi başarı potansiyeliyle ilgili beklenti ve motivasyonlarının düşük olduğunun ortaya çıktığını belirten Kaner, "Öğrenci örgün eğitimden ayrılmak zorunda kalınca yaşıtlarından farklı bir yolda gideceği için tedirginlik yaşıyor. Örgün eğitimden ayrılmasının ardından bocalıyor, bir boşluk dönemine giriyor ve yeni duruma ayak uydurmakta zorlanıyor. İnsanların olumsuz algı ve yorumlarından çekiniyor" dedi.

Kaner, örgün eğitime devam etme hakkını kaybeden öğrencinin de ayrılacağı zaman öğretmenleri suçlama, aileye karşı mahcubiyet, suçluluk, vicdan azabı duyma, hemen çalışmaya başlayıp telafi etme isteği, kendini suçlama ve başarısız olduğunu düşünme gibi tepkiler verdiğini aktardı.

En çok devamsızlık ve okul terki İstanbul’da

Araştırma sonuçlarına göre ortaöğretimde net okullaşma oranlarının son 15 yılda önemli artış gösterdiğini dile getiren Kaner, bu sayı 1998'de yüzde 40'lardayken, 2014'te yüzde 76'lara çıktığını söyledi.

Kaner, ancak okullaşan öğrencilerin okula devamlılığın sağlanması konusunda ciddi sıkıntılar yaşandığını belirterek, şunları söyledi:
"Okul terkleri çoğunlukla ikinci kere sınıfta kalma sonucu okuldan zorunlu kopuşlarla gerçekleşiyor. 2013'te yapılan düzenlemelerle ders geçme notlarının 45'ten 50'ye yükseltilmesi ve mazeretsiz devamsızlık hakkının 20 günden 10 güne indirilmesi öğrencilerin örgün eğitim ve okul ile ilişiğinin kesilmesini kolaylaştıran düzenlemeler olarak öne çıkıyor. Okul terk etme ve devamsızlık, tüm okul türlerinde erkek öğrenciler için daha büyük risk oluşturuyor."

Sınıf ve bölgelere göre okul terklerine bakıldığında İstanbul'un en yüksek okul terk oranlarına sahip olduğunu aktaran Kaner, okul terkinin en çok 9’uncu sınıfta yaşandığını belirtti.

Son yıllarda meslek liselerine devam eden öğrenci sayısının arttığını anlatan Kaner, 2013-2014 eğitim yılında Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü'ne bağlı resmi okullarda 1 milyon 671 bin 398 öğrenci bulunduğunu, bunun da toplam ortaöğretimdeki öğrencilerin yüzde 30'unu oluşturduğunu söyledi.

Kaner, bu öğrencilerin sosyo-ekonomik olarak en dezavantajlı ailelerden geldiğini ve akademik başarı oranlarının düşük olduğunu belirtti.

Meslek liselerinin, okul terklerinin en yoğun yaşandığı okul türlerinden biri olduğunu ifade eden Kaner, Genç Hayat Vakfı'nın yaptığı araştırmaya göre, mesleki ve teknik liselerdeki öğrencilerin okullarından memnuniyetlerinin diğer okul türlerine göre daha düşük olduğunu söyledi.